NAR’IM

Yağmurun ve karın yağışında romantikliği arayanlara inat, 

Sen de;
 
Anne sinesine gizlenen, 
Serçe gibi hafif ürkek, çokça sevgili bir hâl var.

Durmadan cıvıldaşan,
Rengarenk çocukların, kara kara gözleri var.

Soğuğa ve yokluğa karşı,
Gösterilen direnişin slogan atmış resmi var.

Güzel, asil, nazlı bir duruş var.

Ey Sevgili;

“Sen pazarda satılan bir nar olsaydın; çatlak bir nar olurdun... 
Herkes sen ‘çatlaksın’ diye sana bakar ama almazdı.. 
Bense, ‘için dışarıdan görünüyor’ diye seni alırdım...”

Bilirdim , heybesinde ki yükü; 
Merhamet ve aşk olan senin gibi bir dostu başıma taç yaparsam, âhirim tebessüm olur.

Kimin merhameti yoksa!
Var olan tüm varları sıfırla çarpın gitsin.
Ne güzellik
Ne yakışıklılık 
Ne para ne pul fayda vermez.

Ve bil ki!
Vicdan ve merhameti sağlam birinin sizi sevmesi,
Tüm varlığınızı bir nar gibi bereketli kılar.

Size değer verdiğini hissettirmesi,
Onunla geçirdiğin belki de minik bir an
Birlikte kurduğun tek güzel cümle.
Söylediğin türkü.
Güldüğün fıkra.
Bir tas sıcak çorba.
Heybenizde emsalsiz bir zenginlik oluşturur.

Allah’ım Senden: 

Çatlak bir nar
Yerlere saçılmış Nur’dan taneler 
Kıymet bilen bir bakış 
Mavi bir kapı 
Kuş seslerinden bir pencere
Hasret kalınan zeytin bahçeleri
Denize nazır bir gökyüzü diliyorum...

Aşk ile Hû...