“Şimdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarın başında. Bana çarpıp geçiyor günün kambur kuşları. Uğulduyor kalbim, nasıl da uğulduyor sanki bir arı kovanı...”
gibi dinle!
Kimsenin rüzgarına yenilme!
Bazıları gibi seveceksen bu ıssız hayatı,
Sakın sevme!
Küçük hesapların insanı olma sevginde.
Sevgi senin bildiğin borç defterlerine benzemez unutma.
Alacaklar üzerine kurgulanmış bir hayat silinmeye mahkumdur.
İlla seveceksen zimem defterindeki tüm borçları silecek gönül gibi sev.
Tüm kusurlarımla, nakıs tarihimle engin ol sev.
Kimsenin rüzgarına kapılıp gitme.
Boşver sen,
Bazı insanlar sana ümitsizliği öğretir severken.
Başarısızlığı, kimsesizliği.
Yangın yerinde kurtarılmayı beklerken
Kendi kendinin elinden tutup
Dumanlar arasından çıkışa gitmeyi
Cephede tek başına kalmış
Yenilmiş bir kalbin
Nasıl da sevmekten vazgeçmesi gerektiğini öğretirler.
Sen onları boşver.
Çok yara almış Aşk’a yönel.
Kaldır! Düştüğü ayaklar altından onu
Sinene yasla bağrında uyut.
Hüznüne bir şifa sür herşeyi unut.
Sakın umudunu yitirme.
Senden önce de vardı bu ruh ölümleri
Sen dirilmene bak.
Daima doğruluk ve sevgi ile çiçeklenmiş yolda yürümeyi düşün.
Şifadan bir söz söyle incinmiş yürekler üstüne...
Hep senin üstüne.
Kimsenin rüzgarına kapılma.
Ve son bir söz daha,
Nasıl bir inattır sende ki öyle.
Sanıyor musun ki kendinin doğruları hep doğru, gayrısının ki hep eksik yanlış...
Dur biraz dinle;
Unutma...
Hep kendin ol, söyle!
Ve kimsenin rüzgarına kapılma.
Aşk ile Hû…