PGEgaHJlZj0iaHR0cHM6Ly93d3cuZGluaXNvaGJldGxlci5uZXQvIiB0aXRsZT0iZGluaSBzb2hiZXRsZXIiPmRpbmkgc29oYmV0bGVyPC9hPgo8YSBocmVmPSJodHRwczovL3d3dy55YXpndWx1Lm5ldC8iIHRpdGxlPSJzb2hiZXQiPnNvaGJldDwvYT4KPGEgaHJlZj0iaHR0cHM6Ly93d3cuZGluaXNvaGJldGxlci5uZXQvIiB0aXRsZT0iaXNsYW1pIHNvaGJldGxlciI+aXNsYW1pIHNvaGJldGxlcjwvYT4KPGEgaHJlZj0iaHR0cHM6Ly9zb2hiZXRpc2xhbS5jb20vIiB0aXRsZT0iaXNsYW1pIHNvaGJldCI+aXNsYW1pIHNvaGJldDwvYT4KPGEgaHJlZj0iaHR0cHM6Ly9jZXBtdXppa2xlcmkubmV0LyIgdGl0bGU9Im11emlrIGluZGlyIj5tdXppayBpbmRpcjwvYT4KPGEgaHJlZj0iaHR0cHM6Ly93d3cuZHVhYmFoY2VzaS5uZXQvIiB0aXRsZT0iaXNsYW1pIHNvaGJldCI+aXNsYW1pIHNvaGJldDwvYT4= dini sohbetler sohbet elektronik sigara islami sohbet muzik indir islami sohbet medyum porno izle en iyi bahis siteleri casino

Malazgirt Zaferi 951 yaşında

Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Meydan Muharebesi bu yıl 951. yıl dönümünü kutluyor. Malazgirt Zaferi ne zaman, nasıl kazanıldı?
 Tarih: 26-08-2022 10:02:31
Malazgirt Zaferi 951 yaşında

Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan ile Bizans İmparatorluğu hükümdarı Romen Diyojen arasında gerçekleşen muharebedir. Alp Arslan'ın kesin zaferi ile sonuçlanan bu muharebe, "Türklere Anadolu'nun kapılarını sonsuza dek açan son muharebe" olarak bilinir.

1060'lı yıllarda Büyük Selçuklu Paşa Alp Arslan, Türk dostlarına bugünkü Ermenistan toprakları civarı ile Anadolu'ya doğru göç etmelerine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler. 1068 yılında Romen Diyojen, Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi. 1070 yılında Türkler, Alparslan komutanlığında, günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi. Daha sonra Türk ordusu Diyarbakır'ı aldı ve Bizans yönetimindeki Urfa'yı kuşattı; ancak alamadı. Türk beylerinden Afşin Bey, güçleri arasına katıp Halep'i aldı.

 

 

Alp Arslan Halep'te konaklarken, Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve akıncı beylere Bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdi. Bu sırada da Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan Bizanslılar, tahta ünlü komutan Romen Diyojen'i çıkardılar. Romen Diyojen de büyük bir ordu kurup 13 Mart 1071'de Konstantinopolis'ten (bugünkü İstanbul) ayrıldı. Ordunun mevcudu 200.000 olarak tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra, 12. yüzyılda yaşamış Ermeni bir tarihçi olan Edessalı Matta, Bizans ordusunun sayısını 1 milyon olarak veriyor.

Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli Slav, Got, Alman, Frank, Gürcü, Peçenek ve Kıpçak askerlerinden oluşuyordu. Ordu ilk olarak Sivas'ta dinlendi. Burada halkın coşkuyla karşıladığı imparator, halkın dertlerini dinledi. Halkın Ermeni taşkınlığı ve barbarlığından yakınmaları üzerine kentin Ermeni mahallelerini yıktırdı. Pek çok Ermeni'yi öldürüp, önderlerini sürgüne yolladı. Haziran 1071'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi. Diyojen, Alp Arslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek ve Malazgirt'i, hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat Kalesi'ni hızlıca geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi. Öncü kuvvetlerini Malazgirt'e gönderen imparator, ana kuvvetleriyle yola çıktı.

Casuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan, Bizans imparatoru Diyojen'in gerçek hedefinin İsfahan'a (bugünkü İran) girmek ve Büyük Selçuklu Devleti'ni yıkmak olduğunu sezdi.

Ordusundaki yaşlı askerlerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt'e varan Alp Arslan, komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için savaş meclisini topladı. Romen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştı. İlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumunda da karşı saldırıya geçeceklerdi. Alp Arslan ise "Kurt Kapanı Taktiği" konusunda komutanlarıyla uzlaşmıştı.

Yeni Bizans imparatoru VII. Mihail, Romen Diyojen'in imzaladığı antlaşmanın geçersiz olduğunu ilan etti. Bunu haber alan Alparslan, ordusuna ve Türk beylerine Anadolu'nun fethi emrini verdi. Bu emir doğrultusunda Türkler, Anadolu'yu fethe başladılar. Bu fetihler, sonu Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu'na varacak kadar bir tarihi süreci başlatmıştır.

Bu savaş, Anadolu'nun Türklerin tam olarak eline geçmesi için, savaşçı olan Türklerin eski cihat akınlarını tekrar başlayacağını gösteriyordu. Abbasiler döneminde biten bu akınlar, Avrupa'yı İslam tehdidinden kurtarmıştı. Ancak Anadolu'yu ele geçiren ve Hristiyan Avrupa ile Müslüman Orta Doğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans Devleti'nin çok büyük bir güç ve toprak kaybına neden olan Türkler, aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya başlayacak yeni akınların habercisi oluyordu. Ayrıca İslam dünyasında büyük bir birlik sağlamış olan Türkler, bu birlikteliği Hristiyan Avrupa'ya karşı kullanacaktı. Bütün İslam dünyasının Türklerin önderliğinde Avrupa'ya akın başlatmalarını önceden gören papa, önlem olarak Haçlı Seferleri'ni başlatacak ve bu da kısmi olarak işe yarayacaktı. Ancak yine de Türklerin Avrupa'ya yaptığı akınları durduramayacaktı. Malazgirt Savaşı, Türkler'e Anadolu'nun kapılarını açan ilk savaş olarak kayıtlara geçti.

  DİĞER GÜNDEM Haberleri
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI