Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Birinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda 613 soydaşımızın Hocalı kasabasında Ermeni birlikleri tarafından soykırıma uğramasının üzerinden 31 yıl geçti.
25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Sovyetler Birliği’nin de desteğini arkasına alarak Hocalı’ya hareket eden Ermeniler, ‘insanlık tarihinin kara lekesi’ olarak nitelendirilen soykırımı gerçekleştirmiş ve 106’sı kadın, 83’ü çocuk, onlarca insanımızı vahşice katletmişti.
Bir zamanlar 12 bine yakın insanın yaşadığı Hocalı, savaştan ötürü nüfusunun önemli bir bölümünü kaybetmiş, katliamın yaşandığı kara günde 613 insanıyla savunmaya geçmişti. O gün Hocalı’yı koruyan masum insanların tamamı şehit edilmişti.
Soykırımın yaşandığı bölgeden ana kucağında kurtulabilen sabi sübyanlar ise, Hocalı’nın 28’inci sene-i devriyesinde ata yadigarı toprakları azat etmiş, babalarının ve kardeşlerinin öcünü almıştı.
Hocalı Katliamı’nın 31’inci senesinde, kardeş coğrafyanın dinmeyen acısını Azerbaycan menşeili basın kuruluşlarından Yeniçağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger ile Diaspora Bilgi Merkezi Başkanı Togrul Allahverdili, Haber 7’ye anlattı. İşte, Alesger ve Allahverdili’nin açıklamaları:
“BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDEDİK”
Ermenilerin o dönem Rusya’dan destek alarak Hocalı’daki masum soydaşlarımıza soykırım yaptığını vurgulayan Yeniçağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger şu ifadeleri kullandı:
“Şöyle bir söz var, ‘Soykırımlar unutulursa yeniden yaşanır’ diye… Yani neyi unutursan onu tekrar yaşarsın. Maalesef Hocalı Soykırımı, bizim için ilk soykırım değildi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan katliamlar ve ondan sonra Azerbaycanlıların Ermenistan’dan, biliyorsunuz Ermenistan eskiden Azerbaycan toprağıydı, buradan zorunlu göçleri, bunlar Hocalı’daki katliamın ilk işaretleriydi. Biz Hocalı’nın bedelini çok ağır ödedik. Ermeniler o dönemde Rusya’dan aldıkları destekle, Azerbaycanlılara karşı böyle bir soykırım gerçekleştirmişti. Büyük bir vahşettir.”
“AZERBAYCAN KENDİ TOPRAĞINI GERİ ALDI”
İnsanlık tarihine ‘kara bir leke’ olarak düşmüş Hocalı’nın bir benzerinin bir daha yaşanmaması için ‘unutulmaması’ gerektiğini belirten Alesger, Haber 7’ye yaptığı açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Peki biz ne yapmalıyız? Hocalı’yı unutmamalıyız… Bugün malumunuz başımızda asrın felaketi var… Bunlardan ders çıkarmalıyız… Hocalı’dan ana kucağında ayrılan çocuklar bugün 31-32 yaşlarında… Artık genç bile sayılmayacak yaştalar… Ama şükür ki Azerbaycan, savaşı kazandı ve kendi topraklarını geri aldı. Bugün Dağlık Karabağ olarak adlandırılan vatan toprağının her bölgesinde Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Ufak bir yer kaldı, orada inşallah diplomasiyle alınacak. Oralarda da inşallah yeniden Azerbaycan bayrağı dalgalanacaktır.”
“VAKİT BİR OLMANIN, BERABER OLMANIN VAKTİDİR”
Diaspora Bilgi Merkezi Başkanı ve Diaspor Press’in sahibi Togrul Allahverdili, 31’inci yılındaki Hocalı Katliamı’ndan şu şekilde bahsetti:
“31 yıl önce Rusya’ya bağlı Ermeni bir alay, Azerbaycan’ın silahsız sabi sübyanlarına karşı insanlık suçu işlemiş, soykırımda bulunmuştu. Bu soykırım sadece Azerbaycan Türkü’ne karşı yapılmış bir soykırım değildi. Dünyaya ve insanlığa karşı yapılmış bir soykırımdı. 31 yıl önce soykırıma maruz kalan ailelerin çocukları, annesini babasını kaybetmiş çocuklar, 2 yıl önce Dağlık Karabağ bölgesini düşman işgalinden kurtardılar. Yüreğimize su serptiler… Bunu tüm samimiyetimle diyorum, artık Hocalı’nın öcü alınmıştır… Artık geçmişe bakmanın zamanı değil. Biz Karabağ’ı kurtarmış bir milletin fertleriyiz. Şuşa’ya Azerbaycan Türk bayrağını asmış bir milletiz… Bundan sonrası için yapmamız gereken şey, Hocalı’yı dünyaya ‘soykırım’ olarak duyurmaktır. Vakit bir olmanın, beraber olmanın vaktidir…”