Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, "Geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri yeni bir başlangıç kabul ederek 2023 hedeflerimize yöneldik. Büyük kongremize besmele ve Fatiha ile başlayarak niyetimizin hayır olduğu inancıyla akıbetimizin de hayırla neticeleneceğine olan teslimiyetimizi tekrarladık. Türkiye için güven ve istikrar diyerek inandığımız yolda hangi istikamette yürüyeceğimizin taahhüdünü milletimize verdik. İnsanlığın hayır ve huzuru için yeniden yola revan olduk" dedi.Konya'da askeri gösteri uçağının düşmesi sonucu şehit olan pilot için de başsağlığı dileyen Erdoğan, "Az önce Konya'da bizim Türk Yıldızları olarak tanıdığımız, bildiğimiz uçaklardan biri eğitim uçuşu sırasında maalesef düşüyor. Pilot yüzbaşımız şehit oluyor. Allah'tan kendilerine rahmet diliyorum. Gerek ailesine gerekse tüm silahlı kuvvetlerimize, milletimize başımız sağ olsun diyorum" diye konuştu.Türkiye'nin önünde yeni bir dönemin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Dünyanın korona virüsle iyice açığa çıkan zulüm, çarpıklık, adaletsizlik, haksızlık batağında daha fazla ilerleyemeyeceği her geçen gün anlaşılıyor. Her alanda çok daha fazla çalışıp gayret göstereceğimizin, mücadele edeceğimizin ahdini milletimizle paylaştık. Tüm kalbimizle ülkemizin ve milletimizin önünde yepyeni bir dönemin açıldığına inanıyoruz. Bu yeni süreç, inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ederek 21. yüzyılda lider ülkesi hedefimize ulaşacağımız bir dönem olacaktır. Hamdolsun artık Türkiye için bu vizyon somut bir hedefe dönüşmüştür. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımız boyunca defalarca gerçekleştirdiğimiz medeniyet şahlanışlarından birinin tam eşiğindeyiz. Türk milletinin bu noktaya gelmemesi için Cumhuriyet tarihimiz boyunca tek parti zulmüyle, vesayetle darbeyle, terörle engellenmeye çalışıldı" diye konuştu."Demokrasimizi güçlendirerek, kalkınmamızı tamamlayarak, alt yapımızı kurarak, insan yapımızı geliştirerek, vizyonumuzu genişleterek önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak buraya kadar geldik" diyen Erdoğan şunları kaydetti:"Herkes kendi hesabını yaparken kader hükmünü verdi ve kendimizi yeni bir küresel değişimin tam merkezine yerleştirmeyi başardık. Ülkemize kazandırdığımız eserleri ve hizmetleri her fırsatta hatırlatmamızın, özetle de olsa sayıp dökmemizin 2023 hedeflerimize ve 2053 vizyonumuza atıfta bulunmamızın sebebi işte budur.""Hiç şüphesiz yanlış insanlarla, yanlış işlerle, yanlış yönetmelerle karşılaştığımız oluyor"Kadrolarda gerekli görüldüğü takdirde değişimlerin devam edeceğini bildiren Erdoğan, "Bunları söylerken madalyonun diğer yüzünü görmezden gelmiyoruz. Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Bunun için kendi içimizde yapmamız gereken değişimler olduğunu biliyoruz. Teşkilatlarımızdan başlayarak her seviyede bu değişimi adım adım hayata geçiriyoruz, geçirmeye devam edeceğiz. Hiç şüphesiz yanlış insanlarla, yanlış işlerle, yanlış yönetmelerle karşılaştığımız oluyor. Bunları tespit eder etmez asla üstünü örtmüyor, asla yanlışı savunmuyor, hemen gereğini yerine getiriyoruz, getirmeyi sürdüreceğiz. Meclis çalışmalarından hükümet icraatlarına, belediye faaliyetlerine kadar her yerde tespit edilen eksiklileri, aksaklıkları ve hataları derhal telafi yoluna gidiyoruz, gitmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı."Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma projesinden hala vazgeçmeyenler var"Milletle inatlaşamayacağını ancak millete teslim olunacağını, hizmetkar olunacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu siyasetinin merkezine yerleştirmiş bir parti olarak zaten başka türlü de hareket edemeyiz. Bunun yanında karşımızda başka sıkıntılar da var. Mesela uluslararası alanda Türkiye'nin geldiği konumu hala kabullenemeyenler var. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma projesinden hala vazgeçmeyenler var. Tek misyonu ülkemize düşmanlık olan zalim rejimleri ayakta tutmakta ısrar edenler var. İçeride siyasetini kendi ülkesinin felaketi üzerine kuran muhterisler var. Proje genel başkanlar, proje şahsiyetler, proje kampanyalar üzerinden bizi yıpratarak Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışanlar var. Artık tarihe karışmış olmasını arzu ettiğimiz darbe ve vesayet hedeflerini buldukları her fırsatta ortaya dökenler var. Bunlara karşı tavizsiz bir şekilde mücadeleyi sürdürüyoruz. Ülkemizin içerideki ve dışarıdaki kazanımlarından asla vazgeçmeden çok daha iyisi, çok daha fazlası, çok daha hayırlısı için var gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu."Terörle mücadelede 40 yıl sonra nihayet ülkemizin içini tamamen temizleme aşamasına geldik"Türkiye'nin geldiği her seviyenin yeni ihtiyaçları, yeni beklentileri, yeni araçları gerekli hale getirdiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bir yandan mevcut çalışmalarımızı sürdürüyor, diğer yandan kesintisiz reformlarla değişim nehrinde ilerliyoruz. Yeni anayasa teklifimizi bu ihtiyaç ortaya çıkarmıştır. Büyüyen ve gelişen Türkiye'nin yükünü taşıyamayan darbe dönemi anayasasını bir kenara bırakarak ilk defa siyaset ve milletin bizatihi kendi eseri olan bir anayasa için kolları sıvadık. Girişimci ve insani dış politikamızın önümüze açtığı yeni alanları en verimli şekilde değerlendirmek için sahada ve masada sıkı bir şekilde çalışıyoruz. Terörle mücadelede 40 yıl sonra nihayet ülkemizin içini tamamen temizleme aşamasına geldik" dedi."Hiçbir temeli olmayan finans hareketlerine karşı tedbirlerimizi alıyoruz"Ekonomide yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelinde Türkiye'yi büyütme kararlığının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Hiçbir temeli olmayan finans hareketlerine karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Sanayi ve ihracat tarafında salgın döneminin ülkemizin önünde açtığı fırsatları değerlendirmek için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Hamdolsun bugün üretim tarafında çarklar dönüyor. Tırlarımız, uçaklarımız, gemilerimiz harıl harıl yurt içinden yurt dışına mal taşıyor" dedi.
Türkiye'nin turizm sektöründe potansiyelinin çok büyük olduğunu kaydeden Erdoğan, "Hazırlıklarımız tamam, sadece salgının ülkemizle birlikte dünyada insan hareketliliklerine uygun bir zemin oluşturmasını bekliyoruz. Aynı şekilde salgın tedbirlerinden etkilenen yeme içme sektöründekiler başta olmak üzere tüm esnaflarımızın sıkıntılarını biliyor ve çözümü bunu özellikle ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz. Salgın tehdit olmaktan çıktığında normalleşme adımlarını hemen başlatırken, tehdit yeniden arttığında mecburen sıkılaştırmaya yöneliyoruz" ifadelerini kullandı. "Amacımız ülkemizi Ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamak"Salgın tedbirlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız ülkemizi Ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamak. Türkiye'nin tek başına salgın tedbirlerini gevşetmesi, hatta tek başına salgını tümüyle yenmesi önemli değildir. Asıl olan yakın insani ve ticari ilişki içinde olduğumuz coğrafyalar başta olmak üzere dünyadaki genel iyileşmenin gerisinde kalmamak, hatta mümkünse önünde gitmektir. Bugün Avrupa ülkelerinin hemen tamamı Türkiye'den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Üstelik bu ülkelerin sağlık sistemleri de tam anlamıyla felç durumdadır" dedi.
Turizm sezonuna ilişkin de açıklamada bulunan Erdoğan, "Ramazan ayındaki tedbirlerimizle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek mayısla birlikte başlayacağı anlaşılan turizm sezonu, bunun içerde yol açacağı ticari hareketliliği yakalayabiliriz. Aksi takdirde sadece turizmde bir sezonu daha kaçırmakla kalmayacak yurt dışına yapılacak iş ve aile ziyaretleri de dahil olmak üzere pek çok alanda ciddi sıkıntılar yaşayacağız. En önemlisi de kendi vatandaşımızın sağlığıdır. Tek bir insanımızın bile bu hastalık sebebiyle acı çekmesine, hele hele hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez. Ramazan ayının manevi ikliminde tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ve diğer ibadetlerimiz ruhumuzu zenginleştirirken tedbirlere riayet ederek salgının boynunu da Allah'ın izniyle kıracağız. Salgın sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları daha sonraki kazançlarımızın kefareti kabul ederek sabredeceğiz. Her birimiz kendi alanımızda üzerimize düşenleri yerine getireceğiz. Hep söylediğimiz gibi Türkiye, terörün de, ekonominin de, uluslararası mücadelenin de üstesinden Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile gelecektir" şeklinde konuştu."Türkiye'nin en önemli sorunu muhalefetin zihniyetindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluktur"Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Buna karşılık Türkiye'nin en önemli sorunu muhalefetin zihniyetindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluktur. CHP'nin başındaki zatın durumu bu çarpıklığın en somut örneğidir. Söylediği şeylerin yarısı yalan, yarısı yanlış olduğu halde sanki atomu parçalamanın formülünü bulmuş edasıyla sürekli konuşuyor. Bir yalanı söylüyor, ilgili birimlerimiz gerekli cevabı verildiği halde yüzü kızarmadan hemen bir sonrakine geçiyor. Bir iftirayı atıyor, bilgi ve belgeleriyle doğrusu ortaya konduğu halde ertesi gün arsızca aynı iftirayı tekrarlamayı sürdürüyor. Yanlış bir şey söylüyor, pek çok kanaldan düzeltildiği halde hiç aldırmadan aynı yanlışı tekrar tekrar ifade ediyor. Karşımızda öyle şekilsiz bir malzeme var ki, neresini düzelteceğimizi biz de şaşırıyoruz. Tek bir konuşmasında 40 yalanı, iftirayı, yanlışı aynı anda söyleme başarısını gösteren bu zat, son dönemde bol keseden vaatler sıralamaya başladı. Elbette vaatlerine bir dediğimiz yok. Siyasetçi biz hariç, vaat eder. Milleti ikna edebilirse bunları hayata geçirmek için başına gelir. Şayet vaatlerini yerine getiremezse sefil bir şekilde oradan ayrılır. Bay Kemal hariç. Ama sorun bu zatın vaatlerinin dibinin delik olması. 'Türkiye'de 10 milyon işsiz var, ben bunları çözeceğim' diyor. İşsizliğe çare olarak söylediği projeye kargalar bile gülüyor. Türkiye'de bunca hastane niye yapılıyor? 'Hani hastane mi veya hasta mı var' diyor, salgın başladığında niye daha çok hastane yapmadınız diye yakamıza yapışmaya kalkıyor. 'Türkiye'de tarım sektörü ölüyor diye buğday ithal ediyorsunuz' diyor. Bu buğdayların gıda sektörünün ihracatı için yapıldığı söylendiğinde işi hemen sapa samana bağlıyor. 'Türkiye'de üretim bitti, çarklar durdu' diyor. İhracatçıların siparişlere yetişemediği, fabrikaların üç vardiya çalıştığı söylendiğinde 'Niye yeni fabrika yapılmıyor' diyor" dedi."Allah kimseyi şaşırtmasın, insan bir defa şirazeden çıktı mı, işte burada olduğu gibi kendini nerede bulacağı belli olmuyor"Erdoğan, "Grup toplantımızda söyledim 99 bin esnaf ticaret sicilinden silindi diyor. Sicile yeni kaydedilen 365 bin esnafı hiç söylemiyor. Bu örnekler o kadar çok ki neresinden tutsanız elinizde kalır. Hadi hepsini bir kanara bıraktık diyelim, fırsatını her bulduğunda teröristlerin, darbecilerin vesayet güçlerinin savunuculuğuna soyunmasına ne diyeceğiz. İşte geçtiğimiz günlerde bir grup emekli amiralin ve onun yanında emekli büyük elçilerin ve yine emekli milletvekillerinin bunların hepsi CHP merkezlidir. Yayınladığı, ve içinde açık darbe tehdidi olan malum bildiriye onlardan çok daha sıkı bir şekilde sarılıyor. Allah kimseyi şaşırtmasın, insan bir defa şirazeden çıktı mı, işte burada olduğu gibi kendini nerede bulacağı belli olmuyor" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında il başkanlarına da seslenen Erdoğan, “Sizlerden illerinize döndüğünüzde 19 yıllık çalışmalarımızı bıkmadan, usanmadan her fırsatta milletimize anlatmanızı istiyorum. Aynı şekilde CHP başındaki zatın yanındaki ve çetenin yalanlarını, çarpıtmalarını, iftiralarını, hezeyanlarını, terörist ve darbe sevicilerini kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla özellikle muhalifiyle her vatandaşımıza anlatmanızı istirham ediyorum" dedi.
Türkiye'nin turizm sektöründe potansiyelinin çok büyük olduğunu kaydeden Erdoğan, "Hazırlıklarımız tamam, sadece salgının ülkemizle birlikte dünyada insan hareketliliklerine uygun bir zemin oluşturmasını bekliyoruz. Aynı şekilde salgın tedbirlerinden etkilenen yeme içme sektöründekiler başta olmak üzere tüm esnaflarımızın sıkıntılarını biliyor ve çözümü bunu özellikle ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz. Salgın tehdit olmaktan çıktığında normalleşme adımlarını hemen başlatırken, tehdit yeniden arttığında mecburen sıkılaştırmaya yöneliyoruz" ifadelerini kullandı. "Amacımız ülkemizi Ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamak"Salgın tedbirlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız ülkemizi Ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamak. Türkiye'nin tek başına salgın tedbirlerini gevşetmesi, hatta tek başına salgını tümüyle yenmesi önemli değildir. Asıl olan yakın insani ve ticari ilişki içinde olduğumuz coğrafyalar başta olmak üzere dünyadaki genel iyileşmenin gerisinde kalmamak, hatta mümkünse önünde gitmektir. Bugün Avrupa ülkelerinin hemen tamamı Türkiye'den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Üstelik bu ülkelerin sağlık sistemleri de tam anlamıyla felç durumdadır" dedi.
Turizm sezonuna ilişkin de açıklamada bulunan Erdoğan, "Ramazan ayındaki tedbirlerimizle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek mayısla birlikte başlayacağı anlaşılan turizm sezonu, bunun içerde yol açacağı ticari hareketliliği yakalayabiliriz. Aksi takdirde sadece turizmde bir sezonu daha kaçırmakla kalmayacak yurt dışına yapılacak iş ve aile ziyaretleri de dahil olmak üzere pek çok alanda ciddi sıkıntılar yaşayacağız. En önemlisi de kendi vatandaşımızın sağlığıdır. Tek bir insanımızın bile bu hastalık sebebiyle acı çekmesine, hele hele hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez. Ramazan ayının manevi ikliminde tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ve diğer ibadetlerimiz ruhumuzu zenginleştirirken tedbirlere riayet ederek salgının boynunu da Allah'ın izniyle kıracağız. Salgın sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları daha sonraki kazançlarımızın kefareti kabul ederek sabredeceğiz. Her birimiz kendi alanımızda üzerimize düşenleri yerine getireceğiz. Hep söylediğimiz gibi Türkiye, terörün de, ekonominin de, uluslararası mücadelenin de üstesinden Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile gelecektir" şeklinde konuştu."Türkiye'nin en önemli sorunu muhalefetin zihniyetindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluktur"Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Buna karşılık Türkiye'nin en önemli sorunu muhalefetin zihniyetindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluktur. CHP'nin başındaki zatın durumu bu çarpıklığın en somut örneğidir. Söylediği şeylerin yarısı yalan, yarısı yanlış olduğu halde sanki atomu parçalamanın formülünü bulmuş edasıyla sürekli konuşuyor. Bir yalanı söylüyor, ilgili birimlerimiz gerekli cevabı verildiği halde yüzü kızarmadan hemen bir sonrakine geçiyor. Bir iftirayı atıyor, bilgi ve belgeleriyle doğrusu ortaya konduğu halde ertesi gün arsızca aynı iftirayı tekrarlamayı sürdürüyor. Yanlış bir şey söylüyor, pek çok kanaldan düzeltildiği halde hiç aldırmadan aynı yanlışı tekrar tekrar ifade ediyor. Karşımızda öyle şekilsiz bir malzeme var ki, neresini düzelteceğimizi biz de şaşırıyoruz. Tek bir konuşmasında 40 yalanı, iftirayı, yanlışı aynı anda söyleme başarısını gösteren bu zat, son dönemde bol keseden vaatler sıralamaya başladı. Elbette vaatlerine bir dediğimiz yok. Siyasetçi biz hariç, vaat eder. Milleti ikna edebilirse bunları hayata geçirmek için başına gelir. Şayet vaatlerini yerine getiremezse sefil bir şekilde oradan ayrılır. Bay Kemal hariç. Ama sorun bu zatın vaatlerinin dibinin delik olması. 'Türkiye'de 10 milyon işsiz var, ben bunları çözeceğim' diyor. İşsizliğe çare olarak söylediği projeye kargalar bile gülüyor. Türkiye'de bunca hastane niye yapılıyor? 'Hani hastane mi veya hasta mı var' diyor, salgın başladığında niye daha çok hastane yapmadınız diye yakamıza yapışmaya kalkıyor. 'Türkiye'de tarım sektörü ölüyor diye buğday ithal ediyorsunuz' diyor. Bu buğdayların gıda sektörünün ihracatı için yapıldığı söylendiğinde işi hemen sapa samana bağlıyor. 'Türkiye'de üretim bitti, çarklar durdu' diyor. İhracatçıların siparişlere yetişemediği, fabrikaların üç vardiya çalıştığı söylendiğinde 'Niye yeni fabrika yapılmıyor' diyor" dedi."Allah kimseyi şaşırtmasın, insan bir defa şirazeden çıktı mı, işte burada olduğu gibi kendini nerede bulacağı belli olmuyor"Erdoğan, "Grup toplantımızda söyledim 99 bin esnaf ticaret sicilinden silindi diyor. Sicile yeni kaydedilen 365 bin esnafı hiç söylemiyor. Bu örnekler o kadar çok ki neresinden tutsanız elinizde kalır. Hadi hepsini bir kanara bıraktık diyelim, fırsatını her bulduğunda teröristlerin, darbecilerin vesayet güçlerinin savunuculuğuna soyunmasına ne diyeceğiz. İşte geçtiğimiz günlerde bir grup emekli amiralin ve onun yanında emekli büyük elçilerin ve yine emekli milletvekillerinin bunların hepsi CHP merkezlidir. Yayınladığı, ve içinde açık darbe tehdidi olan malum bildiriye onlardan çok daha sıkı bir şekilde sarılıyor. Allah kimseyi şaşırtmasın, insan bir defa şirazeden çıktı mı, işte burada olduğu gibi kendini nerede bulacağı belli olmuyor" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında il başkanlarına da seslenen Erdoğan, “Sizlerden illerinize döndüğünüzde 19 yıllık çalışmalarımızı bıkmadan, usanmadan her fırsatta milletimize anlatmanızı istiyorum. Aynı şekilde CHP başındaki zatın yanındaki ve çetenin yalanlarını, çarpıtmalarını, iftiralarını, hezeyanlarını, terörist ve darbe sevicilerini kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla özellikle muhalifiyle her vatandaşımıza anlatmanızı istirham ediyorum" dedi.